Ulus ilçe merkezine 17 km. uzaklıkta olan Ulukaya Köyü, doğu yönünde yalçın kaya kütlelerin oluşturduğu akarsu vadisi içinde yer alır. Uluçayın akarsuyunu besleyen ana su kaynağıdır. Ulukaya Şelalesi (Suçıktuğu) yaklaşık 10 m. içeri doğru bir mağara vasfına sahip olan, bir kaya oyuğu içinden çıkan kaynak suyudur. 20 m. yükseklikten çağlayan şeklinde düşmesiyle oluşmaktadır. Uluçayın başlangıç noktası olan bu vadi kanyonu içinde 30-40 m. genişliğinde bir gölet oluşturur. Buradan akan suyun debisi 200-250 lt/sn’dir. Akarsu yatağı olan bu kanyonun uzunluğu yaklaşık 1 km. ve iki yakasındaki yalçın kayaların ortalama yüksekliği 35 m.’dir.
Yaz mevsiminde kurak geçen günlerde Şelalenin suyu debisi azalır, ancak tamammen kesildiği olmamıştır. Bunun tersi olarak kış mevsimlerinde adeta coşan, vadi içinde çağlayandan dökülen suyun şiddetinden adeta sis meydana getirir. Kanyon içinden geçen eski Drahna bölgesi yolundan kış mevsiminde geçilemediği zamanlar dahi olur.
![]() |
Ulukaya Şelalesi |
![]() |
Orman Mühendisi Alaattin Yazıcoğlu Geçidi - 1963 |
Ulukaya Köyünde genel olarak her evin suyu vardır. İçme suyu ihtiyaçları kanyonun girişindeki kayanın dibinden çıkan kaynak suyundan karşılamaktadır. Ayrıca şelalenin yanından çıkan kaynak suyu da ayrıca köyün içme suyu olarak kullanılmaktadır.
Şelale Ulukaya Köyü sınırları içinde bulunmasından dolayı Ulukaya Şelalesi veya çağlayanı olarak anılmaktadır. Şelale ağzından çıkan suyun bir kısmı, buraya yapılmış olan su alma ağzı ve döşenmiş boru hattıyla Ulus İlçesine içme suyu olarak getirilmiştir.
Heryıl yerli ve yabancı turistler şelaleyi görmek için bu köye gelmektedirler. Türkiye'nin farklı bölgelerindeki Üniversiteler'den düzenlenen öğrenci turları ile de üniversite öğrencileri Kanyonu ve Şelaleyi gezmeye gelmektedir. Özellikle her yıl yapılmakta olan Ulus İlçesi Doğa Festivali kapsamında buraya yürüyüşler düzenlenmektedir. Ancak buraya yapılan geziler yalnızca günü birlik tur olarak gerçekleşmekte, konaklama ve yemek imkanları bulunmamaktadır.
Sadece yaz dönemlerinde ve zamanla kış dönemlerinde de olmak üzere Pınarbaşı Kazasında olduğu gibi bir kaç ahşap eski köy evi restore edilerek, bu talebe cevap verecek şekilde hizmet gruplarının oluşturulmasına ihtiyaç vardır.
![]() |
Güneyden Kuzeye Ulukaya Köyü ve Küre Dağları |
Heryıl yerli ve yabancı turistler şelaleyi görmek için bu köye gelmektedirler. Türkiye'nin farklı bölgelerindeki Üniversiteler'den düzenlenen öğrenci turları ile de üniversite öğrencileri Kanyonu ve Şelaleyi gezmeye gelmektedir. Özellikle her yıl yapılmakta olan Ulus İlçesi Doğa Festivali kapsamında buraya yürüyüşler düzenlenmektedir. Ancak buraya yapılan geziler yalnızca günü birlik tur olarak gerçekleşmekte, konaklama ve yemek imkanları bulunmamaktadır.
Sadece yaz dönemlerinde ve zamanla kış dönemlerinde de olmak üzere Pınarbaşı Kazasında olduğu gibi bir kaç ahşap eski köy evi restore edilerek, bu talebe cevap verecek şekilde hizmet gruplarının oluşturulmasına ihtiyaç vardır.
![]() |
Atak Kayasından Ulukaya Köyü ve Ulukaya Kanyonu |
Ulukaya Köyü Tarihi:
18. Yüzyıl Osmanlı Coğrafya Yazarı Uluslu İbrahim Hamdi Efendi "ATLAS" adlı eserinde köyümüz Ulukaya'dan bahsetmektedir. Atlas’ın 325. sayfasında İbrahim Hamdi Efendi gezdiği Bartın - Ulus çevresindeki köyleri anlatmış, köyümüzü de gezerek eserinde köyümüzden bahsetmiştir. Yazar Uluslu İbrahim Hamdi Efendi'nin Ulukaya Köyü ile ilgili olarak gözlemlerini şu şekildedir;
“Derbend suyunun ilk çıktığı yerden Ard Kazasına giderken Ulus Kazasına göre batı taraftan yükselen bir yüksek yalın kaya olup, Suçıkduğu (Ulukaya) adındaki köyde kayanın ortasında bir mağaradan bir su itilerek, şelale gibi indiği derin yerde sel gibi ırmak olur. Oradan Gürgen Camisi yakınından geçerek Derbend suyuna giden büyük bir nehirdir. Çıktığı yerden sonra akarsu yatağının yüz adam boyu genişliğinde olan yerlerinden dahi atla geçilecek olunsa, suyu özengiye kadar çıkar. Yaz günlerinde soğuk, yumuşak ve hoş bir sudur. Etrafında arklar ile su alınarak döndürülen değirmenleri çoktur. Her köyün kendi başına değirmeni vardır. Ancak çoğu değirmenler kış günleri döner. Yazın sular alçalıp azalır. O zaman çoğu dibekte dövme yapar veya bazıları da öğütmek için el değirmeni kullanırlar. Oradaki kayaların büyükçe olanlarından, kesip yontarak değirmen taşı yaparlar. Suçıkduğu köyü (Ulukaya) yakınında Körse (Bıçak ve balta bileme) taşı madeni olup isteyen gidip, kesip yontar, bileme taşı yapar.“
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder